
Öncelikle çağımızın en büyük sorunlarından biri mavi ışık ya da yapay ışık diye adlandırdığımız bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi cihazların uyku öncesinde kullanımıdır. Kısa bir açıklama yapacak olursak Melatonin, kişi bünyesine göre değişiklik gösterse de ortalama 21:00 sularında salgılanmaya başlayan ve vücudumuzu uykuya hazırlayan hormondur. Bu hormonun salgılanması karanlıkta artarken ışığa maruz kaldığında azalmaktadır. Bu elektronik cihazların uykusuzluğu tetikleyen ilk nedenidir. İkinci neden ise radyasyonun beyindeki uyanık merkezleri uyarması ve uykuya dalmayı zorlaştırmasıdır. Bunun için kendimizi uykuya hazırlık evresine alıştırmalı ve bu süreçte vücudumuzu mavi ışığa maruz bırakmamalıyız.

Bir diğer neden olarak da uyku ortamınızın fiziki koşullarını gösterebiliriz. Oda sıcaklığı ve nemi burada büyük önem arz etmektedir. Odanızın sıcaklığı 19-21 C olmalıdır. Uykuya geçişinize engelleyecek seslere sebep olan kol saati, duvar saati gibi eşyalar olmamalı, sessiz ve karanlık bir ortam tercih edilmelidir. Tüm bunlar uyku kalitenizi arttırdığı gibi uykuya geçişinizi de kolaylaştıracaktır.

Uyumadan önce kitap okumak kişiyi sakinleştiren, uykuya teşvik eden bir eylem olsa da burada kullanılan aydınlatma dikkat edilmesi gereken bir unsurdur. Sadece kitabı aydınlatacak kadar kısık, loş bir ışık kullanılmalıdır. Böylece bu loş ortam sizi uykuya hazırlayacaktır.

Uykuya geçişi kolaylaştıracak bir diğer etken de kokulardır. Kişiyi rahatlatan ve uykuya hazırlayan kokular arasında en popüleri lavantadır. Öyle ki uyku öncesi alacağınız ılık duştan sonra lavanta yağı kullanabilirsiniz. Odanıza asacağınız bir lavanta kokusu ya da yastığınıza damlatacağınız iki damla lavanta özü rahatlamanızı, gevşemenizi sağlayacak ve uykuya geçişinizi kolaylaştıracaktır. Lavantanın yanı sıra yasemin, vanilya ve sandal ağacı yağı gibi kokuları da listenize ekleyebilir ve aralıksız bir uykunun keyfini sürebilirsiniz.
