Koku ve Uyku

Günde bir insanın ortalama 21000 kere nefes aldığını biliyor musunuz ? Nefes alma sırasında ortamda bulunan koku molekülleri burnumuza çalınıyor. Yani nefes almak eşittir koku almak. Hal böyle olunca burnumuza çalınan kokuların bizi etkilemediğini kim söyleyebilir ki ?

Koku aslında insan hayatında insanın bildiğinden çok daha fazla yer kaplıyor, sadece farkında değiliz. Öyle ki yapılan birçok araştırma gösteriyor ki eş seçiminden, iş performansına kadar her şey öyle ya da böyle koku ile ilişik. Beyin koku merkezi, limbik sistem ile çok yakın ilişki içerisindedir. Nedir bu limbik sistem diyecek olursak, beynimizin duygu, korku ve hafıza sistemi olarak açıklayabiliriz. Bu sebeple kokular hem ruh halimizi hem de bilişsel yeteneklerimizi etkiliyor. Araştırmalar gösteriyor ki kokular, beyin duygularıyla ilgili bölümü tetikliyor ve bu tetiklemeler sonucunda verilen kararlar mantıktan uzak daha duygusal kararlar oluyor. Amman bizden söylemesi o güzel kokulara aldanıp duygusal bir yatak, yorgan seçimi yapmayın.

Ayrıca koku duyumuzun en önemli özelliği de adeta erken uyarı sistemi gibi çalışması. Şöyle ki bir gaz sızıntısı, yangın ya da bozulmuş yiyecek gibi durumlarda aldığımız kokular durumu daha önceden sezmemizi ve buna göre bir davranış durumu oluşturmamızı sağlar. Koku alma duyusunun siz uyurken bile çalıştığını biliyor musunuz ? Bu da yine gece vakti gerçekleşecek bir yangın durumunda kokuyu almanızı sağlayacak erken uyarı sistemi gibi düşünülebilir. Bu erken alarmın bizce en güzel yanı ise harika bir pazar sabahına uyanırken mutfakta kızaran ekmeğin, sıcacık omletin ya da fırından çıkan çıtır çıtır kurabiyenin kokusunu almak ve ilk tadan olmak.

Kokunun tüm diğer duyularımızın tersine çalıştığını biliyor muydunuz ? Görme, işitme ve tatma eylemlerinde önce kişi bilgiyi tanımlar yani önce mantıklı yanımızla yaklaşır daha sonra duygusal bir reaksiyon veririz. Ama koku ilk aldığımız andan itibaren duygusal yanımızı etkileyen ve ilk andan itibaren bize duygusal tepkiler verdiren duyumuzdur.

Hangimiz sevmiyoruz ki güzel kokulu mumları, parfümleri ya da taşları…  Güzel bir sabahta, keyifli bir tatil gününde ya da uyku öncesi kitap okurken günün herhangi bir saatine ya da eyleminize uyun çeşit çeşit kokular var. Önemli olan hangi koku ile beynimizde hangi duyguyu uyandırdığımız. Örneğin uyumadan önce yatağınızın başında biraz yakacağınız lavanta kokulu mum ya da yastığınıza damlatacağınız birkaç damla lavanta yağı zihninizde rahatlama hissi yaratacak ve uykuya geçişinizi kolaylaştıracaktır. Çünkü lavanta notaları kokusunu aldığınız andan itibaren insan beyninde rahatlatıcı, sakinleştirici ve gevşetici bir etkisi var. Uyku öncesi sizi gevşetecek lavanta notalı kokular ile uykuya geçişinizi kolaylaştırabilir, gece boyunca kesintisiz bir uyku keyfi yaşayabilirsiniz.

Genelde kendini kötü hisseden insanlara koklatılan kolonya ise içeriğinde yer alan limon notaları sayesinde canlandırıcı ve ferah bir etkiye sahiptir. Limon notaları beyinde daha aktif bir rol oynayarak kişinin vücut fonksiyonlarını hızlandırıyor ve bilinçte aktif bir rol oynuyor. Yine aynı bu etki sebebiyle bazı şirketler bilgi işlem departmanlarında bu kokulandırmayı tercih ediyor. Bu sayede gün boyunca soluduğunuz nefes ile burnunuza çalınan koku sizi dinç tutuyor ve iş performansınızı olumlu yönde etkiliyor.

Ertesi gün zorlu bir sınavınız ya da önemli bir sunumunuz olabilir. İşte sizi bu ve bunun gibi endişe verici, heyecanlandıran günlerde yasemin kokusu tam size göre. Yasemin kokusu içerisindeki notalar sayesinde insan bünyesinde sakinleştirici bir etkiye sahiptir. Belki de sunum öncesi son olarak yapmanız gereken tek şey biraz rahatlayıp yasemin kokusunu içinize çekmek ve beyninizin sizi ne denli sakinleştirdiğini görmek. Biz sanki “sen her şeyi halledersin” dediğini duyar gibiyiz. Çünkü biz farkında olmasak da kokular bizimle konuşuyor ve bunu en iyi beynimiz anlıyor.

Bir Cevap Yazın